Enginar

Akdeniz ve Güney Avrupa’da yetişir

Enginar; yemekte, özel su hazırlamada, sirkede ve daha pek çok alanda kullanıma uygunluğuyla öne çıkan bir bitkidir. Papatyagiller ailesine ait olan ve mavi-mor renkli çiçekleriyle göze batan enginar genelde Akdeniz ve Güney Avrupa’da yetişir ve genelde 50 ile 150 santimetre arasında bir boya sahip olur. Dik gövdeleri ve kuvvetli boyunlarıyla dikkati çeken enginarların sağlık açısından faydaları oldukça fazladır.

Enginarın Faydaları

Akıllarda yanında yer etmiş olsa da, enginarın sebzeden ziyade aslında bir bitki türü olduğu ve sağlık açısından çok yönlü yarar sağladığı bilinmelidir.. Lif, mineral ve vitamin deposu olan enginar, A, C, D, ve K vitaminleri yönünden de oldukça zengindir. Bunlarla birlikte besleyici özelliğiyle ön plana çıkan enginar, en çok yemeklerde kullanılmakla beraber doktorlar tarafından sürekli olarak tavsiye edilen tüketim ürünlerinin başında gelmektedir. Yemeğiyle beraber hapı, suyu, sirkesi ve çayı da yapılabilmektedir.

  • Enginar, hamilelik döneminde en çok ihtiyaç duyulan besin değerlerinden folik asite ev sahipliği yapması sebebiyle özellikle hamile kadınların bol bol tüketmesi gereken bir besindir. Bebeklerde defektlerin çıkışını önleyerek kusurlu doğum riskini en aza indirdiği bilinmektedir.
  • Enginarın içinde bolca bulunan ve beyin için hayati kaynaklardan biri olan fosfor, beyin sağlığının düzenlenmesi konusunda enginarı oldukça önemli hale getiren unsurlardan biridir.
  • Enginar magnezyum, manganez ve fosfor açısından zengin içeriğiyle kemik sağlığının korunmasında oldukça önem teşkil etmektedir.
  • İçindeki antioksidan maddeler sayesinde enginar, karaciğerin düzenlenmesinde ve sağlığının kazanılmasında büyük rol oynamaktadır.
  • Omega 3 ve yağ asitleri sayesinde enginar kalp krizi riskini azaltan önemli besinlerden bir tanesidir.
  • Yapılan bilimsel araştırmalar, enginarın Hepatit B ve C hastalıklarının tedavisinde de oldukça etkili olduğunu ortaya koymuştur.

Enginar Üretimi

Sağlık açısından faydaları say say bitmeyen enginarı en doğru nasıl üreteceğimiz konusunda geldik şimdi de. Ülkemizde genellikle vejetatif yollarla üretilen enginarın çeşitli Avrupa ülkelerinde tohumla üretilen çeşitlerinin geliştirildiğini belirterek başlayalım. Enginar üretimimizde dikkat etmemiz gereken hususlardan ilki, iklim ihtiyaçlarına göre dikimlerin Ege ile Akdeniz bölgelerinde Ekim – Kasım arasında, Marmara’da ise Mart – Nisan arasında yapılmasına özen göstermek olacaktır. Ilıman havaları yakalayabilmek bu noktada büyük önem taşıyor. Birazdan detayıyla da belirteceğimiz gibi, enginar ılık havalardan hoşlanan bir bitki ve bulunduğunuz bölgenin iklim koşullarına göre bu şartı sağlamanız gerekiyor.

Enginar bitkilerinin en verimli şekilde yetişebilmesi ve enginar başının istenilen düzeyde ortaya çıkması için 9 aylık yetişme süresinin ardından 3 ay dinlenmeye bırakılmaları gerekmektedir.

Enginarın bir kış bitkisi olduğunu ve ılık havaları sevdiğini unutmamalıyız. Aşırı soğuk ve sıcaktan kötü etkilenir. 0 derecenin altındaki ve 20 derecenin üzerindeki havalar enginarın gelişimine engel olmakta, bitkinin telef olmasına sebebiyet verebilmektedir. Özellikle sıcak havada ürünün oldukça verimsiz şekilde yetiştiğinin altını çizmek gerekir. Kuraklık durumlarında ise enginar başı sertleşerek ürün kalitesinin düşmesine neden olur.

Enginar derin ve zengin topraklarda verimli yetişebilmektedir. Yapılan üretimin en sağlıklı şekilde sonuç verebilmesi için toprak kalitesine azami düzeyde dikkat edilmelidir. Bununla beraber toprak kumunun hafif olmasına dikkat edilmelidir. Hafif kumlu toprak bozuk üretimin yanında başların küçük kalmasına sebebiyet vererek faydasız bir sonuç sağlamaktadır. Ayrıca enginarın en sağlıklı şekilde yetiştirilmesi için, toprağın pH değerinin 6-6.5 olması gerekmektedir.

Enginar üretimi için dekar alana her yıl 1 ile 2 ton arasında yanmış hayvan gübresi verilmesi gerekmektedir. Azotlu gübre verileceği zaman, bu işlemin gübrenin üç parçaya bölünerek 15 – 20 gün aralıklarla gerçekleştirilmesi en sağlıklı sonucu doğuracaktır. Gübrelemeden sonra da toprak çapalanmaya devam etmelidir.

Dip sürgünleri de enginar üretiminde önem teşkil eden püf noktalardan biridir. Uyandırma suyunun verilmesini takiben 50 ile 60 arasında dip sürgünü verebilen enginarın bu dip sürgünleri sonbaharda toplanarak başka tarlalara dikilebilmektedir.

Enginar, yetiştirilmesi sürecinde fazla suyu tercih eden bir bitkidir. Az önce bahsettiğimiz şekilde sonbahar dönemine denk gelen yetiştirilme süreci bu su ihtiyacını genel olarak karşılamaktadır ve bu yüzden ekstra sulamada aşırılığa gerek kalmamaktadır.

Dikimlerin 60 ile 70 santimetre arasındaki mesafelerde yapılması gerekmektedir. Dikim sonrasında ivedilikle cansuyu verilmesi bir diğer önemi husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

Enginar Üretiminde Farklı Metotlar

Enginarın, üreticinin isteğine, şartlarına ve elindekinin durumuna göre değişen; gönül rahatlığıyla uygulayabileceği birden fazla üretim metotu vardır. Bunlara birlikte göz atalım.

  • Tohumla Üretim: Harç dolu küplere 3’e kadar tohum ekilmesiyle yapılabilen üretim metotudur. Tohumdan çıkan fidelerin ekimiyle üretime devam edilebilir.
  • Piçlerle Üretim: Ana kütükte bulunan sürmüş fidelerin ayrılıp ekilmesi ile oluşturulur. Her kökten 20’ye kadar piç sürülebilir.
  • Memelerle Üretim: Göz içeren kök parçaları ile gerçekleştirilen ve aslında en yaygın olan üretim metotudur. Enginarın toprak altında yer alan gövdesinin üzerinde bulunan memeleriyle gerçekleştirilen bu metotta, gövdesinden ayrılan iri görünüşlü memelerin gövdelerinden ayrılarak yeniden köklendirilmeleri suretiyle de üretim yapılabilmektedir.

Enginar Hasadında Önemli Hususlar

Enginarın başları yeterli iriliğe ulaştığında, hasat zamanının geldiğini anlamamız gerekir. Genellikle bu süre 1-3 ay arasında değişmektedir. Önce ilk filizlerin hasatlanmasıyla başlayan süreç, ikinci ve üçüncü filizler için de onların yeterli iriliğe ulaşmalarını takiben hasatlanmalarıyla devam eder. Başların 20 santim kadar altından, keskin bir bıçakla hasat edilen enginarların mümkünse düzgünce kesilerek muhafaza edilmeleri hasadın verimliliğine katkı sağlayacaktır.

Bununla birlikte, yıllık enginarların mevsimleri süresince otuz kere hasatlanabildikleri bilinmektedir.

Enginar Zararlıları

Tarımcılığın her alanında olduğu gibi, enginar üretiminde de bitki zararlıları tarımcının başını ağrıtan olgulardan bir tanesidir. Bu zararlılarla başa çıkabilmek için sağlanması gereken birinci şart, onları iyice tanımaktır. Gelin birlikte, tarlamıza, bahçemize ve enginarlarımıza zarar verme potansiyelini taşıyan enginar zararlılarından başlıcalarına biraz göz atalım.

  • Enginar Kelebeği: Enginar kelebeği, salyangoz ve yaprak bitleriyle beraber en sık karşılaşılan zararlılardan biridir. Yapraklarla beslendiği görülmektedir.
  • Enginar Kurdu: Enginar kurdu, larvalarının bitkinin içine yerleşmesiyle gözlemlenmeye başlar. Bulundukları bitki gözünün kurumasına, nihayetinde ise enginarın çürümesine neden olurlar. Uzun hasara neden olabilen enginar kurdundan korunmak için, sulayarak uyandırma işleminden önce genel bir ilaçlama yapılması faydalı olacaktır.
  • Enginar Güvesi: Enginar güvesi belki de en yıkıcı zararlıların başında gelmektedir. Yerleştirdiği yumurtalarıyla yeni filizlerin ufak kalmasına sebebiyet veren enginar güvesi, üretimin olduğu bölgede sürekli olarak üremeye devam ederek sürekli sıkıntı yaratabilir. Etkin mücadele için zarar görmüş ekinlerin hızla tespit edilip kaldırılması gerekmektedir.

Enginar Hastalıkları

Zararlılar kadar, virüs ve bakterilerin sebep olduğu hastalıklar da ekinlerimizi sürekli olarak tehdit eder. Enginar hastalıklarından başlıcalarına göz atalım.

  • Kök Çürüklüğü: Rutubeti bol, killi topraklarda görülen bir hastalıktır. Buna bağlı olarak fazla su tutan topraklarda ekim gerçekleştirilmeyerek önüne geçilebilir.
  • Pas Hastalığı: Yapraklar üzerinde beyaz lekeler oluşturan bu hastalıkla mücadelede en etkin yol kükürt kullanımıdır.
  • Enginar Adi Mozaik Virüsü: Enginar piçleri ve bitkiler arasındaki temas yoluyla yayılan bu hastalık en zarar vericilerden biridir. Yaprağın çeşitli bölgelerinde meydana gelen sarı lekeler zamanla büyüyüp yayılarak bitkinin ölümüne sebep olmaktadır.

Sağlıklı enginarlar yetiştirmek istiyorsanız her detayı sağlıklı ve doğru ürünlerden seçmelisiniz. Kullanılması gereken kaliteli gübre ile sizde sağlıklı ve besleyici enginarlar yetiştirebilirsiniz.

Bayrampaşa Enginarı Nedir? Nerelerde Yetiştirilir?

Özelliği bakımından sakıza göre oldukça farklıdır. İri top şeklinde sıkı ve ağırdır. (150-250 gram) Geçci bir çeşittir. Mayıs ve haziran aylarında olgunlaşır. Taze tüketimin yanında konservelik olarak da uygundur. Enginar mor çiçekli çok yıllık bir bitkidir. Marmara bölgesinde yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir. Genellikle İstanbul ve Bursa yöresinde sofralık ve konservelik olarak değerlendirilir. Yaprakları yerli enginar çeşidinde olduğu gibi yırtmaçlı ve parçalıdır. Sebze olarak değerlendirilen başların çiçek tablası kalın ve etli olması nedeniyle konserve sanayine daha uygundur. Geç hasat olgunluğuna gelmesi taze tüketim oranını azaltmaktadır.

Bayrampaşa Enginarı Özellikleri Nelerdir?

Özelliği bakımından Sakız Enginarı’na göre oldukça farklıdır.
İri top şeklinde sıkı ve ağırdır. (150-250 gram.) Geçci bir çeşittir.
Mayıs ve haziran aylarında olgunlaşır.
Taze tüketimin yanında konservelik olarak da uygundur.
Enginar mor çiçekli çok yıllık bir bitkidir. Marmara bölgesinde yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir.
Genellikle İstanbul ve Bursa yöresinde sofralık ve konservelik olarak değerlendirilir. Yaprakları yerli enginar çeşidinde olduğu gibi yırtmaçlı ve parçalıdır.
Sebze olarak değerlendirilen başların çiçek tablası kalın ve etli olması nedeniyle konserve sanayine daha uygundur.
Geç hasat olgunluğuna gelmesi taze tüketim oranını azaltmaktadır.
Bayrampaşa Enginarı Toprak ve İklim Koşulları Nelerdir?

Bayrampaşa Enginarı Bakımı Nasıl Yapılır?

Mayıs ve haziran aylarında olgunlaşan ve taze tüketiminin yanı sıra konservelik olarak da kullanılan Bayrampaşa Enginarı, sebze olarak değerlendirilen başların çiçek tablası kalın ve etli olması nedeniyle konserve sanayine daha uygundur. Geç hasat olgunluğuna gelmesiyle birlikte taze tüketim oranının da azalmasına sebep olan Bayrampaşa Enginarı için uygun toprak ve iklim koşulları sağlandığında verimli bir gelişim süreci gösterir. Enginar bitkisinin ürünlerinden en iyi sonuçları alabilmek için bulutlu ve serin dönemler tercih edilmelidir.

    0
      0
      Sepetiniz
      Sepetiniz boşMağazaya Dön